19 Aralık 2010 Pazar

kolyemel - 12

kolyemel - 11

kolyemel - 10

kolyemel - 9

küpemel - 6

küpemel - 5

küpemel - 4

kolyemel - 8

kolyemel - 7

kolyemel - 6

kolyemel - 5

31 Ağustos 2010 Salı

Yoga...

Yoga teknikleri sayesinde beden, zihin ve duygular temizlenince ve pozitif enerjiyle dolunca doğal olarak insan bütün olumsuz isteklerden, düşüncelerden ve eylemlerden kurtulmaktadır. İnsan özgür iradesini olumlu yönde kullanarak özgüvenini geliştirmekte, kaderine sahip çıkmakta ve kaderin köleliğinden kurtularak özgürlüğe kavuşmaktadır. Birey başkalarından merhamet beklemeden pozitifleşme ve bütünleşme yolunda kaderini kendi çizmektedir.

Yoga ilmi hayatın bütün yönlerini kapsamaktadır. Yoga teknikleri beden, zihin, ve enerji sistemini temizleyerek meditasyonun daha gelişmiş aşamaları ve kozmik bilinci algılamak için temel hazırlamaktadır. Yoga çalışmalarının olumlu etkileri dünya bilim adamları ve tıp mensupları tarafından araştırılıp incelenmektedir. Bu araştırmaların neticeleri Yoga sisteminde kullanılan nefes, biyoenerji, vücut, zihin çalışmalarının bedensel ve zihinsel sağlığı düzeltmek ve korumak için çok etkili bir araç olduğunu göstermektedir.

Yoga doğru yaşam ilmidir ve insanoğluna günlük hayatında uygulaması için verilmiştir. Yoga insanın bütün yönlerini: bedensel, zihinsel, duygusal, sinirsel, psikolojik, enerjetik ve spiritüel yönlerini olumlu bir şekilde etkilemektedir.

Yoga kelimesi 'birleşmek' demektir. Spiritüel anlamda bu bireysel bilinç ile Evrensel Bilincin birleşmesi demektir. Fiziki boyutta Yoga bedeni, zihni ve duyuları dengelemek ve uyuma sokmak için bir vasıtadır. Bu denge ve uyum nefes, biyoenerji, vücut ve zihin çalışmaları sırasında, Yüce Gerçekle birleşmeden önce elde edilmelidir.

Yoga ilmi insanın en dış boyutunu, fiziki bedenini etkilemekten başlar; bu bir çok insan için pratik ve tanıdık başlangıç noktasıdır. Dengesizlik bu düzeyde yaşandığında organlar, adaleler ve sinirler artık uyumlu çalışmamakta, aksine birbirine karşı çıkmaktadır. Örneğin, endokrin sistemi düzensizleştiğinde sinir sisteminin verimliliği o kadar düşük olur ki, hemen hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Yoga sisteminin amaçlarından biri de bedenin farklı fonksiyonlarını tüm bedenin yararına çalışmaları için mükemmel bir şekilde ayarlamaktır.

Daha sonra Yoga fiziki düzeyden zihinsel ve duygusal düzeye ilerlemektedir. Birçok insan günlük hayatın etkileşim ve streslerinden, fobi ve nevrozlardan acı çekmektedir. Yoga bütün bu problemlerin üstesinden gelmek için evrensel metot sunmaktadır.

Yoga düşünce, söz ve eylem veya kafa, kalp ve el arasında uyum ve kaynaşmadır. Yoga uygulaması sayesinde fiziksel, zihinsel ve duygusal düzeyler arasındaki karşılıklı ilişkiler hakkında ve bir düzeyde oluşan rahatsızlıkların diğer düzeyleri nasıl etkilediği konusunda farkındalık artmaktadır. Bu farkındalık, bireyi yavaş yavaş yaşamın daha ince alanlarının algılamasına getirmektedir.

Bedensel ve zihinsel terapi Yoga sisteminin en önemli başarılarından biridir. Bu terapi evrensel uyum ve bütünleşme prensipleri üzerinde kurulduğu için bu kadar güçlü ve etkilidir. Astım, diyabet, tansiyon dengesizliği, kireçlenme, sindirim düzensizliği, başka kronik ve yapısal hastalıkların tedavisinde modern bilim başarısız kaldığı halde Yoga bir alternatif terapi biçimi gibi başarıya ulaşmıştır. HIV ve kanser tedavisinde Yoga çalışmalarının etkisi araştırılmakta ve umut verici olumlu sonuçlar alınmaktadır. Tıp bilim adamlarına göre Yoga terapisi bedenin bütün başka sistemlerini ve organlarını direkt olarak etkileyen sinir ve endokrin sistemlerinde denge sağladığı için başarılıdır.


Ayrıca, birçok insan için, gittikçe stresi arttıran toplumda, Yoga sağlık ve huzuru korumak için bir vasıtadır. Nefes teknikleri gerginliği atmaya ve canlanmaya, vücut çalışmaları tüm günü masa başında oturmaktan toplanmış fiziksel yorgunluğu ve rahatsızlığı kaldırmaya yardım etmektedir. Gevşeme teknikleri zamanın daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Cep telefonları, bilgisayar, yoğun trafik ve devamlı alışveriş çağında Yoga çalışmaları kişisel ve hatta iş hayatında büyük anlam taşımaktadır.


Yoga dersi almak isteyenler kuzenime
aşağıdaki linkten ulaşabilir...
 http://yildizkaraboga.blogspot.com/

para olumlamaları;

o Her geçen an para bana artarak geliyor. Bolluk ve bereket içindeyim, yaşamım da bolluk ve bereket içinde, bana gelen parayı severek alıyorum ve o da daha çok geliyor.



o Evrenin bana vermek istediği tüm bolluk ve bereketi ayırım yapmaksızın olduğu gibi kabul ediyor ve istiyorum.



o Bu bilinç ve sorumlulukla onu paylaşmak için elimden geleni yapacağım.



o PARA bana sevgiyle geliyor. Ben parayı sevgiyle alıyorum.



o Kişisel kulanımım için yeterli olandan daha fazla paraya sahibim.



o Şu anda parasal olarak büyük bir bolluk yaşıyorum ve bunun tadını çıkarıyorum.


                                             

çekim yasası;

Hepimiz tek bir sınırsız güç ile çalışırız.


Sır, Çekim Yasasıdır.

Zihninizden ne geçiriyorsanız, onu çekersiniz.

Bizler mıknatıs gibiyiz - benzer benzeri çeker. Düşündüğünüz şey olursunuz ve düşündüğünüzü çekersiniz.

Her düşüncenin bir frekansı vardır. Düşünceler manyetik enerji gönderirler.

İnsanlar arzu etmedikleri şeyleri düşünürler ve arzu etmedikleri şeylerin daha çoğunu çekerler.

Düşünce = yaratım. Eğer bu düşünceler güçlü duygulara bağlı ise, o duygu yaratımı hızlandırır.

Baskın olan düşüncelerinizi çekersiniz.

Her zaman hastalıktan söz edenler hasta olurlar, her zaman bolluktan söz edenler bolluk içinde olurlar.

İçine zihnin girmediği bir evrene sahip olamazsınız.

Düşüncelerinizi dikkatle seçin; siz yaşamınızın şaheseri, başyapıtısınız.

Düşünceleriniz, hislerinize neden olur.

Duygularımızın arkasındaki tüm "nedenleri" karmakarışık etmeye gereksinimimiz yok. İki kategori var, iyi hisler ve kötü hisler.

İyi hisler getiren düşünceler doğru yolda olduğunuz anlamına gelir. Kötü hisler getiren düşünceler doğru yolda olmadığınız anlamına gelir.

Düşündüğünüz şey her ne olursa olsun, gerçekleşme sürecinde olanın mükemmel bir yansımasıdır.

HİSSETTİĞİNİZ şeyi tam olarak elde edersiniz.

Mutlu hisler daha çok mutlu durumları çeker.

Arzu ettiğiniz şeyi hissetmekle (orda olmasa bile) başlayabilirsiniz. Evren şarkınızın doğasına karşılık verecektir.

Düşünce ve hislerinizde neye odaklanırsanız, deneyiminize onu çekersiniz.

Düşündüğünüz ve hissettiğiniz şey ve tezahür eden şey DAİMA birbirine uyar. İstisna yoktur.

Farkındalığınızı değiştirin.

Neşeli olan bir şeyi düşünerek veya bir şarkı söyleyerek ya da mutlu bir deneyimi hatırlayarak anında duygunuzu değiştirebilirsiniz.

Yaşam olağanüstü olabilir ve olmalıdır ve siz Çekim Yasasını bilinçli olarak uyguladığınız zaman, yaşam olağanüstü olur.

Tüm arzularınız için şu cümleyi kullanarak başlayın: "Şimdi çok mutluyum ve minnettarım"

Evrenin kendisini NASIL yeniden düzenleyeceğini bilmek zorunda değilsiniz.

Çekim Yasası, basitçe ona ŞİMDİ sahip olma pozitif hislerini üreten şeyi kendiniz için anlamaktır.

Arzu ettiğiniz şeye daha hızlı ulaşmanıza yardım edecek ilham edilmiş bir düşünce veya fikir alabilirsiniz.

Evren SÜRATİ sever. Ertelemeyin, ikinci bir tahminde bulunmayın,şüpheye düşmeyin.

Fırsat çıktığında EYLEME GEÇİN.

İstediğiniz her şeyi çekersiniz- para, insanlar, bağlantılar.Önünüze neyin getirildiğine DİKKAT EDİN.

NE KADAR ZAMANDA? Zamanla ilgili kural yoktur, pozitif hislerinize ne kadar çok hizalanırsanız, daha hızlı gerçekleşir.

Boyut evren için önemli değildir (arzu ettiğiniz sınırsız bolluk ise). Büyüklük ve zaman ile ilgili kuralları kendimiz koyarız.

Evrene göre kural yoktur: ona şimdi sahip olduğunuzun hislerini sunarsınız, evren de buna yanıt verir.

Çoğu insan düşüncelerinin çoğunu gözledikleri şeylere verirler (postadan gelecek faturalar, geç kalmak, kötü şansa sahip olmak, vs)

Farklı daha iyi bir bakış açısı vasıtası ile, farklı bir yaklaşım bulmalısınız.

Düşündüğümüz ve TEŞEKKÜR ettiğimiz şeyi meydana getiririz.

Minnettar olduğunuz şeyler nedir? Minnettarlık hissedin, tam şimdi minnettar olduğunuz şeylere odaklanın.

GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN!.. Onu görün, hissedin! Burası eylemin başladığı yerdir.

Sevinci hissedin. mutluluğu hissedin!

Onaylayıcı bir düşünce negatif bir düşünceden 100 kat daha güçlüdür.

Görsel bir Pano yapın: Çekmeyi arzu ettiğiniz şeylerin resimleri. Her gün ona bakın ve zaten bu arzularınızın gerçekleştiğin hissine sahip olun.

Neyi arzu ettiğinize karar verin, ona sahip olabileceğinize inanın, onu hak ettiğinize inanın, onun sizin için mümkün olduğuna inanın.

Gözlerinizi kapatın ve arzu ettiğiniz şeye sahip olduğunuzu gözünüzde canlandırın - ve o hissi yaşayın.

Zaten sahip olduğunuz şey için minnettar olmaya odaklanın. Bundan zevk alın! Sonra onu evrene salıverin. Evren onu tezahür ettirecektir.

Eğer ulaşırsanız size büyük keyif verecek çok büyük bir hedef oluşturun.

İlham edilmiş bir düşünceniz olduğunda, ona güvenmeli ve eyleme geçirmelisiniz.

Nasıl daha refah içinde olursunuz? ONA NİYET EDİN!

Yaşam, TÜM alanlarda bolluk içinde olmak demektir.

İçsel sevinç ve huzur hissini duyumsayın, sonra tüm dışsal şeyler ortaya çıkar.

İlişkiler: Kendinize, başkalarının size davranmasını istediğiniz gibi davranın, kendinizi Sevin, sevilirsiniz.

Sağlık: kendi sağlığınız için evrene teşekkür edin. Gülün. Stressiz mutluluk sizi sağlıklı tutar. Bağışıklık sisteminiz kendisini iyileştirir.

Bedenimizin parçaları her gün, her hafta vs değişir. Birkaç yıli çinde yepyeni bir bedene sahip oluruz.

Kendinizi yeni bir bedende yaşarken görün. Umutlu = sağlıklı.Mutlu= daha mutlu biyokimya. Stres bedeni olumsuz etkiler.

Bedenden stresi atın, beden kendini yeniler. Kendinizi iyileştirebilirsiniz.

Dingin olmayı öğrenin, dikkatinizi arzu ettiğiniz şeyden uzaklaştırın, dikkatinizi deneyimlemeyi arzu ettiğiniz şeye odaklayın.

Bizler enerjiyiz. Her şey enerjidir. HER ŞEY!..

Kendinizi bedeninizle tanımlamayın... O evrendeki her şeye bağlı olan sonsuz bir varlıktır.

Düşünceleriniz sizin için değerli mi? Eğer değilse - ŞİMDİ onları değiştirmenin zamanıdır. Tam şimdi bulunduğunuz yerden başlayabilirsiniz. Bu andan ve dikkatinizi verdiğiniz şeyden daha önemli bir şey yoktur.


Sevgi ve ışıkla...

30 Ağustos 2010 Pazartesi

hastalıkların zihinsel sebepleri;

Yaşamımızdaki bu nedenleri görmemek için kendimize bahanelerde uydururuz 'Soğuk bir şeyler içtim bu yüzden boğazım ağrıyor. Acılı yedim bu yüzden midem ağrıyor' vs daha önce neden soğuk içtiğinizde veya acı yediğinizde bu ağrılar yoktu

Kendinize dürüst olun ve yaşamın size verdiği bu ipuçlarını kullanın Sonuçta sadece kazançlı çıkarsınız…
Hastalıkları kalıcı bir biçimde ortadan kaldırabilmek için bu hastalığa neden olan düşünce kalıbınızı iyileştirmeniz gerekir.
Aşağıda hastalıkların nedeni,yerine koymanız gereken olumlu düşünce şekli yer alacak ,eğer bu hastalıklara sahipseniz lütfen bunu yapın .Devamlı onaylamaları tekrar edin İyileşmenin ne kadar hızlı olduğunu, olumlu düşünce şeklinizin de hayatınızdaki diğer problemleri nasıl hallettiğini, ilaç tedavinize de nasıl destek olacağını göreceksiniz.


Başınız ağrıyorsa; Kendinizi hangi konuda yargılıyorsunuz sorusunun cevabını bulun Kendini eleştirme, değersiz görme ile ilgilidir.

Migren türü ağrılar ise mükemmelliyetçi olan ve bu yüzden kendilerine çok baskı yapan kişiler tarafından yaratılır. Migrende yoğun olarak bastırılmış kızgınlık vardır.

Onaylaması; Kendimi çok seviyor ve onaylıyorum, kendimi affediyorum,emin ellerdeyim

Sinüs ağrıları; Burunun çok yakınında hissedilir Hayatınızda size çok yakın olan birisinden duyduğunuz rahatsızlığı gösterir, o kişi tarafından ezildiğinizi hissediyor olabilirsiniz

Onaylaması; Hayatın bütünüyle birim, huzur, uyum ve dengenin her zaman içimi kapladığını ve beni kuşattığını ilan ediyorum, herşey yolunda, ben kendi gücüme sahip çıkıyorum

Boyun ağrıları, tutulma; Düşüncelerimizde esnek olma, sorunun öteki yüzünü görme, başka bir kişinin bakış açısını anlamayı temsil eder. İnatçılığı ve hep haklı çıkma isteğini bırakmak gerekir

Olumlaması; Hayatla barış halindeyim, rahatım,bir meselenin her yönünü esneklikle ve kolaylıkla görüyorum, başka bakış açılarını da sevgiyle algılıyorum, güvendeyim

Boğaz; ''Kendimi doğru bir şekilde ifade edemiyorum, istediğim şeyi söyleyemiyorum'' düşünce kalıbını içerir. Kendimizi ifade etme korkumuzu, hakkımızı aramaktan çekinme korkumuzu, “ben buyum” deme cesaretimizin olmayışını gösterir. Kızgınlık boğaz ağrılarının nedenidir, eğer soğuk algınlığı da varsa zihinsel karışıklık yaşıyoruzdur, larenjit konuşamayacak kadar öfkeli olduğumuzu gösterir.

Yaratıcılığımız engellendiğinde boğazla ilgili sorunlar olur. Hayatlarını başkaları için yaşayan anne/ baba/çocuk/eş/sevgili/patron vs kendi istediklerini hiç yapamayan bir çok insan BADEMCİK ve TİROİD sorunları yaşarlar. Engellenmiş yaratılığın sonucudur.

Ayrıca boğazdaki enerji merkezimiz bedende değişimin olduğu yerdir.Değişime karşı koyduğumuzda, değişmeye çalıştığımızda genellikle boğazımızda sorun yaşarız.  Öksürdüğünüzde ya da biri öksürdüğünde dikkat edin ne konuşuluyordu? neye tepki gösteriyoruz? direnç ve inatçılık mı yoksa değişim süreci içinde misiniz? öksürdüğünüz an elinizle boğazınızı tutun “değişmeye hazırım” “değişiyorum” diyin…

Olumlama; Düşündüklerimi, isteklerimi, hissettiklerimi rahatlıkla ve özgürce ifade ediyorum ,yaratıcıyım, sevgiyle konuşuyorum,değişmeye hazırım, kendim olmakta özgürüm, emin ellerdeyim

Sırt; Destek sistemimizi temsil eder Sırt ile ilgili sorunlar genellikle yeterince destek görmediğimizin ifadesidir Yalnızca bizi işimizin, ailemizin, eşimizin desteklediğini düşünürüz Bu yanlış bir inanış şeklidir Gerçeği ise, evren ve hayat bizi destekler

Onaylama; Hayatın her zaman beni desteklediğini biliyorum ve kabul ediyorum


Üst sırt ağrıları; Duygusal destekten yoksunluk Eşim, ailem vs beni anlamıyor ve desteklemiyor

Onaylama; Kendimi seviyor, beğeniyor ve onaylıyorum,hayat beni seviyor ve destekliyor

Orta kısım; Suçluluk duygusuyla ilgili Geçmişimizde arkamızda kalan bir şey Sırtınızdan bıçaklandığınızı mı düşünüyorsunuz,arkanızda ne bıraktığınızı görmekten mi korkuyorsunuz ya da arkada bıraktığınız bir şeyimi gizliyorsunuz?


Onaylama; Geçmişi geride bırakıyorum,geçmişin geleceğim üzerimde hiçbir etkisi yok, yüreğimde sevgiyle ilerlemek için özgürüm

Alt bölüm ise; Bitip tükendiğini hissetme,ekonomik sorunlarla bir çıkmaz içinde olma, ekonomik endişelerin ifadesidir Parasızlık ya da parasal korkular bu bölümle ilgilidir

Onaylama; Yaşam sürecine güveniyorum gereksindiğim her şey daima sağlanacaktır, emin ellerdeyim


Sinir Bozukluğu; Sinirler İletişimi temsil eder Ben merkezcilik (sadece kendini düşünme) İletişim kanallarını kapatma

Onaylama; Yüreğimi açıyor ve sadece sevgi dolu iletişim biçimleri yaratıyorum, güvenlik içindeyim ve iyiyim, rahatça ve keyifli iletişim kuruyorum

Akciğerler; Hayatı içine alma kapasitesini temsil eder Akciğer rahatsızlıkları, zatürre nedeni; depresyon, keder, hayatı içine almaktan korkma, kendinde hayatı dolu dolu yaşama hakkını görmeme Hayatı reddediş

Olumlama; Hayatı kusursuz bir dengeyle içime alıyorum,hayatın bütünlüğünü içime alma kapasitesine sahibim, hayatı sevgiyle ve dopdolu yaşıyorum


Kalp; Sevgi ve güvenlik merkezini temsil eder Kendimizi sevgi ve sevinçten yoksun bırakma Çoktan beri süren duygusal sorunlar Kendini yalnız ve panikte hissetme Ben yeterince iyi değilim, yeterli değilim, asla başaramayacağım inancı ile yaşayanlar kalp hastası olurlar

Onaylama; Kalbim sevgi ritminde vuruyor, neşe ve sevinci kalp merkezime geri getiriyorum, herkese sevgi gösteriyorum, sevinç içinde yaşıyorum, sevincin zihnimden, bedenimden ve deneyimlerinden akmasına sevgiyle izin veriyorum, tüm hayatla birim ve evren beni bütünüyle destekliyor, her şey yolunda

Yüksek Tansiyon; Çoktan beri süren, çözülmemiş duygusal sorun

Onaylama; Geçmişi sevgiyle geride bırakıyorum, huzur içindeyim

Düşük Tansiyon; Çocukken yeterince sevgi görmemiş olma .Ne anlamı varki? Nasıl olsa işe yaramayacak yaklaşımı içinde yaşama

Onaylama; Artık daima sevinçli olan ŞİMDİ de (AN'da) yaşamayı seçiyorum, hayatım bir sevinç kaynağıdır

Mide; Besinleri taşır Tüm yeni düşünce ve deneyimlerimizi sindirir Bu hayatta hazmedemediğiniz, kabul etmediğiniz nedir? Yeniliklere kolaylıkla adapte olamıyoruzdur

Mide bulantısı; Bir fikri ya da deneyimi reddetme

Ekşimesi; Korku, korku Sıkıştırıcı korku

Gastrit; Büyük korku, dehşet : Yeniden korkma, yeniyi özümseyememe

Ülser; Yeterince iyi olmadığına inanma. Kendini sevmeyi redetme . Birilerini hoşnut etmeye çalışma

Olumlama; Hayatı rahatça sindiriyor ve özümsüyorum, güvendeyim, yaşam sürecinin bana yalnızca iyi şeyler getireceğine inanıyorum, hayat benimle anlaşma ve uyum içinde, her gün, her an yeniyi özümsüyorum, kendimle barış içindeyim, kendimi seviyor beğeniyor ve onaylıyorum

Bacaklar; İleriye doğru atılan adımlar adım atmaktan korkma, bir şeyleri yapmak istemediğimiz zaman bacaklarımızda sorunlar çıkar Gelecekten korkma

Olumlama; Hayat benim için var, geleceğimde her şeyin iyi olduğunu bilerek güven ve neşeyle ilerliyorum

Dizler; Boyun gibi esneklikle ilgilidir taviz verme,gurur,ego ve inatçılığı ifade eder İleri doğru adım atarken taviz vermekten korkar, katılaşırız Bu eklem yerlerini sertleştirir İlerlemek isteriz ama değişmek istemeyiz Bu yüzden dizin iyileşmesi uzun süre ego devrededir Huzurlu olmak için esnek olmalı takılıp kalmamalıyız

Olumlama; Ben esnek ve akıcıyım, şefkat ve merhamet, bağışlama ve anlayış içindeyim, kolaylıkla eğiliyor ve akıyorum

Kazalar; Kızgınlık ifadesidir Birikmiş öfke, otoriteye karşı çıkma arzusu O kadar kızgınız ki birisine vurmak isteriz ama birisi bize vurur(çarpar) Şiddete inanma

Onaylama; Bu durumu yaratan düşünce kalıbımı terk ediyorum, barış halindeyim, ben değerliyim

Kanser; Derin bir biçimde incinme, yaralanma Uzun zamandır süren kızgınlık İnsanı yavaş yavaş yiyip bitiren derin bir sır ya da üzüntü Nefretleri taşıma

Olumlama; Tüm geçmişi sevgiyle bağışlıyor ve serbest bırakıyorum, dünyamı sevinçle doldurmayı seçiyorum, kendimi seviyor ve onaylıyorum


Yaşamınızın farkına varın, hayattan keyif alın ... Sevgi ve ışıkla kalın…

                                                             

26 Ağustos 2010 Perşembe

Reiki ve taşlarla ilişkisi;



 Reiki nedir?

Reiki ; Evrensel Yaşam Enerjisi demektir.


Yediden yetmişe herkesi maddi manevi sağlığa götüren bir ışık yoludur.


Tanrısal sevgisiyle bütüne yönelik ve içinde varoluş ruhunu taşıyan her varlığa, ayırım gözetmeksizin, ancak tekamül sınırlarına uygun bir şekilde etki eden bir uygulamadır.


Vücut-Ruh dengesini düzenleyip muhafaza eder ve aynı zamanda bioenerji kapasitesini çoğaltır.


Böylece hem mevcut rahatsızlıklar giderilir hem de oluşabilecek hastalıklardan korunma sağlanır .


Reiki uygulayıcıları bir kanaldır, şifacı değil şifa aracıdır.


Evrendeki sevgi dolu yaşamsal enerjiyi canlılara yada objelere elleri, gözleri, düşünceleri ile aktarabilen kanaldır.


Reiki’yi kullanabilmek ve kanal olabilmek için mutlaka bir reiki maester tarafından insiye edilmek (uyumlanmak) gerekir.

Reikinin aşamaları ;

1.aşama


2. aşama


3.aşama ve maesterlık aşaması.


Reikiye insiye olan kişiler öncelikle kendisine sonrada çevresine şifa kanalı olarak yardımcı olur, şifa enerjisi verir.



Reiki’nin taşlarla ilişkisi;


Kişinin üstünde taşıyacağı taş eğer reiki ile kişiye özel uyumlanırsa sonsuza dek o kişi için reiki kanalı olacaktır yani sonsuza dek reiki enerjisini, taşıyan kişiye ihtiyaç duyduğu zamanlarda aktaracaktır.


Taşları reiki ile kişiye uyumlarken; '' bolluk, bereket, sağlık, şans ve bütünün hayrı için yada kişinin belli bir rahatsızlığı varsa o rahatsızlığına şifa olması '' için yüklenebilir. Taşların reiki ile uyumlanması da ancak reikiye insiye edilmiş kişiler tarafından yapılabilir.


Reiki ile uyumlanmış taşlar öncelikle temizleme işlemi de yapılmaktadır . Bundan dolayı uyumlu olarak aldığınız taşları ayrıca temizlemeye gerek yoktur, Ara sıra akan suya tutmanız yada toprağa gömmeniz yeterlidir.


25 Ağustos 2010 Çarşamba

chakra'lar...


1 . KÖK ÇAKRA

Bu çakra kuyruk sokumu kemiğinin sonunda yer alır.

Kök çakra fiziksel bedenin enerji kaynağıdır ve dünyayla olan bağlantımızı simgeler.

Bedende bacaklar, ayaklar, kemikler, kalın bağırsaklar, omurga ve sinir sistemini kontrol eder. Aynı zamanda cinsellikle de ilgisi vardır.

Sağlıksız çalışan bir kök çakra bağırsak, bacak, omurga ve sinir sisteminde çeşitli sorunlara yol açar. Aynı zamanda kişinin zorluklarla mücadele edememesini, kendini güvende hissetmemesini ve dünyayla arasında uyumsuzluklar oluşmasına yol açacaktır.

Rengi; KIRMIZI

Elementi ; TOPRAK

2. SAKRAL ÇAKRA

Erkeklerde penis ve kadınlarda klitorisin iki parmak üzerinde bulunur.

Cinsel enerjiyi ve zihinsel üretkenliği simgeler. Heyecan duyma, isteme,imajinasyon yeteneği,aile kurma ve maddiyat bu çakra ile bağlantılıdır.

Bedende böbrekler, idrar torbası, dolaşım sistemi,lenfatik sistem,üreme organları,anne sütü 2.çakranın etkisi altındadır.

Kan hastalıklarına düzgün çalışmayan sakral çakra yol açar. Cinsel sorunların çoğunun nedeni de 2.çakradaki enerji dengesizlikleridir. Bu çakra yaşamda bir akıcılığın meydana gelmesine yardım eder. Yaşamın doğal akışında ilerlemesi düzgün çalışan bir 2.çakra ile mümkün olabilecektir. 2.çakranın düzgün çalışması yaşamsal tıkanıklıkları da çözecektir. Ayrıca sanatsal yetenekler ve zihinsel üretkenlik düzgün çalışan sakral çakra ile söz konusu olabilecektir. Bu çakrada enerji blokajları yada dengesizlikleri olduğunda zihinsel üretkenlik kısırlaşacaktır

Rengi;TURUNCU

Elementi ; SU

3. SOLAR PLEKSUS ÇAKRA

Göbeğin yaklaşık iki parmak altında bulunur. Adına güneş sinir ağı çakrası da denir.

3.çakra diğer insanlarla ilişkilerimizi, beğenilerimizi, toplumsal kimliğimizi, irademizi ve amaçlarımıza ulaşmaktaki kararlılığımızı simgeler. Kendini kontrol etme ve başarı isteği de 3. çakrayla ilgilidir.

Bedende karaciğeri, sindirim sistemini, pankreası, onikiparmak bağırsağını ve dalağı etkiler. Göz ve görme ile ilgili fonksiyonlarda bu çakranın etkisindedir.

Düzensiz çalışan bir 3.çakra sadece karaciğer, mide, bağırsak sorunlarına yol açmakla kalmaz aynı zamanda amaçlarımıza ulaşmamızda çok büyük engeller çıkartır. Yetersiz çalışan çakra yaşamsal istekleri dışlamak, otoriteye boyun eğmek, mücadelelerden kaçmak, bireyselleşmeyi reddetmek,sosyal yaşamdan kaçmak ve depresyon gibi sorunları da beraberinde getirecektir. Düzgün çalışan 3.çakra ise uyumluluk, hedefleri iyi belirleme ve bunları takip etme, davranışları kontrol altında tutma, bağımsız hareket edebilme ve başarıya ulaşmayı sağlayacaktır.

Rengi; SARI

Elementi ; ATEŞ

4. KALP ÇAKRASI

Vücutta göğsün tam ortasında kalbin hizasında yer alır.

Sevgi, şefkat, fedakarlık, duygusal bütünlük, kendini adayabilme, derin mutluluk gibi özellikleri simgeler. Bu çakra direk duygularla ilgilidir.

Vücutta kalp, sırtın üst kısmı, ciğerlerin alt kısmı, kan ve dolaşım sistemi fonksiyonları bu çakranın etkisindedir.

Düzensiz çalışan 4.çakra duygusal sorunlar, bencillik, yalnızlık eğilimi yada sevgiye bağımlılık, soğukluk hatta kalpsizlik dediğimiz merhametsiz ve sevgisiz davranışlar oluşturacaktır. Bir çok hastalık sevgisizlik ile başlamakta ve sevgi ile bitmektedir. Sevgi görmeden büyüyen çocuklar iler ki yaşlarda alkol, uyuşturucu bağımlılığından, şiddet eğilimine kadar bir çok negatif durum yaşamaktadırlar. Aslında tüm bağımlılıklarda kaybedilen yada asla bulunmayan katıksız sevgi arayışı vardır. Kişi sigarayı, alkolü yada uyuşturucuyu aradığı, eksikliğini duyduğu sevginin yerine koymuştur daha doğrusu içindeki boşluğu böyle dolduruyordur. Bağımlılıkları olan insanların kalp çakralarında sorunlar bulunmaktadır.

Rengi ; YEŞİL ve PEMBE

Elementi ; HAVA

5. BOĞAZ ÇAKRASI

Vücuttaki yeri boyun ve boğaz arasındaki çukurdadır.

Konuşma yeteneğimizi, ses tellerimizi, dürüstlüğü, düşüncelerimizi ve duygularımızı doğru ve açık olarak anlatma yeteneğimizi bu çakra simgeler.

İnsan vücudunda boyun, boğaz, çene, ses telleri, bronşlar, ciğerlerin üst kısmı ve kollar bu çakranın etkisindedir. Tiroit bezi de bu çakra ile ilgilidir. Aynı zamanda işitme duyusu da bu çakra ile ilgilidir.

Duygularımız ,düşüncelerimizi, isteklerimizi kısacası kendimizi doğru ve cesur bir şekilde ifade etmemiz düzgün çalışan bir 5. çakra ile mümkün olacaktır. Eğer 5. çakrada herhangi bir enerji dengesizliği varsa kişinin ifade etme yeteneği gelişmemiştir, kekeleme olabilir, yalan söyleme alışkanlığı gelişebilir, konuşma esnasında ses zorlukla çıkabilir veya utangaçlık gelişebilir.

Rengi ; AÇIK MAVİ

6. ALIN ÇAKRASI

Vücutta alnın ortasında iki kaşın arasında yer alır. Bu çakraya üçüncü göz çakrası da denir.

Sezgi gücü, altıncı his gibi duyu dışı algılamalarımızı etkileyen bu çakradır. Vücutta ise duyu organlarını kontrol eder ve beyinle direk bağlantılıdır.

Yorgunluk, sinirsel hastalıklar, migren ve sinirsel iltihaplar 6. çakrada oluşmuş enerji düzensizliklerinden kaynaklanır. Bu çakranın enerjisinin bloke olması, düzensiz çalışması yada aşırı olması kişide sadece akıl ve mantıkla yaşama durumunu meydana getirir. Sezgiler ve iç görüler kaybolur. Yaşam sadece maddi istekler çerçevesinde döner, ruhsal gelişme reddedilir. Zihinsel olarak da belli bir konuya yada düşünceye saplanıp kalma ve esnek olamama gibi durumlar ortaya çıkar. Düzenli çalışan 6. çakra sezgi gücünü arttırır, içten gelen sesler mesajlar haline gelir ve düşünceler gerçekleşmeye başlar.

Rengi ; ÇİVİT MAVİSİ

7. TEPE ÇAKRASI

Tepe çakrasına taç çakra denir. Vücutta kafanın üstünde en yüksek noktada bulunur. Bu nokta bebeklerde bulunan ve sonradan kapanan bıngıldak dediğimiz bölümdedir.

Tepe çakrası yüksek bilincimizle bağlantılıdır. Evrensel enerjiyi aldığımız yer taç çakradır ve bu çakra tamamen açıldığında diğer çakradaki tüm tıkanıklılar da çözülür. Sahip olduğumuz dinsel inançların gücü ve Yaradan'a teslimiyet bu çakra ile ilgilidir.

Düzgün çalışmayan 7. çakra korkular , kaygılar ve bütünlükten kopma duygusu verecektir. Yaşamda amaçsız olma ve kendini gerçekleştirememe de tepe karasıyla ilintilidir. Uyumlu çalışan tepe çakrası ise evrenle olan uyum sağlanır, kişi kendi içinde bütünlüğe ulaşır, ruhsal aydınlanma yaşanır.

Rengi ; MOR



taşların sırrı ....

Kuvars Kristali :


Duygusal dengeleyicidir. Beyin fonksiyonlarını uyarır. Kişinin çevresinde oluşan negatif enerjiyi yok ettiği gibi pozitif enerji toplar,aktive eder, biriktirir, geçirir ve kuvvetlendirir. Ayrıca düşünce formlarını aktive eden bir özelliği de vardır.


Bildiğimiz şeffaf kuvarsa halk arasında kaya kristali denebildiği gibi, pembe kuvarsa Aşk Taşı denir. Onu üzerinde taşıyanı öfkeden, suçluluktan, korku ve kıskançlıktan koruduğu ve kısırlığa karşıda yararlı olduğu kabul edilir.


Rüya Taşı olarak da bilinen dumanlı kuvarsın umutsuzluğa, üzüntüye, öfkeye, depresyona


Kuvars kristalleri hemen hemen tüm burçlarda kullanılabilecek bir taştır.


Ametist :


Ametist, kuvars ailesinden mor ya da mavi-mor renkli bir taştır. Ametist, endoktrin ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanı temizler ve enerji verir. Bilinç seviyelerini aktive eder, yatıştırıcı etkisi vardır.


Meditasyon için en ideal taşlardandır.


Ametist astrolojide de başak, oğlak, kova ve balık burcu insanının taşı olarak da bilinir.


Opal :


Görme duyularını güçlendirip, sezgi arttırıcı etkisi vardır. Üst ben’e ulaşmak için kullanılabilir.


Özellikle mücevheratta kullanılan Opal, insanın avuç içi ısıyla renk değiştirme özelliğine de sahip yegane taşlardan biridir.


Opal ; terazi, akrep, yay ve balık burcu insanlarına iyi gelen bir taştır.


Sitrin :


Böbrek, kolon, ciğerler, hazım organları ve kalp için yararlıdır. Tedavi edici enerjinin meydana çıkmasını sağlar. Kendine güveni güçlendirir, insanın kendine zarar verici eğilimlerini yok eder.


Sitrin masaj yağlarını etkinleştirmek için de kullanılır. Bu taş yağa enerji vererek, dolaşımı hızlandırır ve deriye daha iyi nüfuz etmesini sağlar.


Sitrini ucu aşağı gelecek şekilde boynunuzda taşımanız gerekmektedir. Bu size güven ve evrensel güç sağlar.


Astrolojide aslan ve başak burçlarının taşlarından biridir.


Lapis Lazuli :


Gece Taşı ya da Gerçek Taşı olarak da adlandırılan Lapis Lazuli, renginden dolayı göklerin sembolü olarak kabul edilir. İsim anlamı da "Göklerin Taşı" anlamını içermektedir.


Küçük çocukları korkularından ve solunum yolu hastalıklarından uzak tuttuğu için çocuk taşı da denir. İskeleti kuvvetlendirir, tiroid bezlerini harekete geçirir. Tansiyon ve kaygıyı azaltıcı, canlandırıcı etkisi vardır. Zihinsel açıklık ve aydınlanma için kullanılır.


Yaratıcı ifade, fiziksel yetenekler ve iletişim yeteneğini kuvvetlendirir.


Terazi, yay ve balık burçlarının taşı olarak bilinir.


Yeşim Taşı :


Yeşim taşının akıl hastalıklarına, dahili hastalıklara, göz bozukluğuna ve kadınların adet ve doğum sancılarına iyi geldiğine de inanılmaktadır.


Astrolojik olarak koç, boğa, ikizler, başak ve terazi burçlarının da taşıdır.


Hematit :


Kan dolaşımı üzerinde pozitif etkisi vardır. Dalağın doğru çalışmasını sağlar. Enerji ve canlılık verir, stresi azaltıcı etkisi vardır. Çekim gücü fazla olduğundan, kişisel çekim, neşe, cesaret ve istek verir.


Özellikle karar verme güçlüklerine birebirdir.


Eski çağlarda tılsım olarak kullanılan taşların başında gelir, ancak modern çağda da insanlar bu taşın bel soğukluğuna iyi geldiği inancındadırlar.


Yakut :


Kan dolaşımına pozitif canlandırıcı etkisi vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kişiyi sınırlamalarından kurtardığı gibi, kendinden fazla diğerlerini düşünmesine yol açar.


Cesaret, ruhsal gelişme, liderlik, mutluluk duygularını arttırır.


Cinsel aşırılıklara da iyi geldiği söylenenler arasındadır. Astrolojik olarak koç, yengeç, aslan, akrep, yay ve oğlak burçlarının da taşıdır.


Akik :


Bedensel ve zihinsel kuvvetlendirici bir taş olan Akik taşıyanı tehlikeden korur, uyumsuzluklarına son verir.


Akik taşının bunların yanı sıra uykusuzluğa, korkaklığa, karabasana, nazara ve hatta metabolizmanın düzgün çalışmasına faydası olduğu da bilinen şeyler arasındadır.


Gerçeklerin farkına varılmasında yardımcıdır.


Hemen hemen tüm burç özelliklerine uyar.


Aquamarine :


Cesaret taşı olarak adlandırılır ve onu taşıyana ya da takana özellikle ölüm karşısında cesaret verdiği söylenir.

Aquamarinin sinirleri yatıştırıcı özelliğinin yanı sıra düşüncenin berraklaşması ve yaratıcı gücün ortaya çıkmasında da büyük rolü vardır. Böbrek, karaciğer, dalak ve tiroid bezlerini kuvvetlendirir, vücudu temizler.


Astrolojik olarak koç, ikizler, akrep, kova ve balık burçlarının taşlarındandır.


Obsidyen :


Karın ve bağırsakları etkileyerek iyileştirir, zihin ve duyguyu birleştirir. Maskulen enerji verir, negatif unsurları yok eder. Kaygıyı azaltır, bilinçaltındaki blokajları temizler.


Akıl ve sevgi ile bağlarımızdan kopmamayı simgeler.


İkizler ve yay burçlarının taşıdır.


Aytaşı :


Duygusal dengeleyici vasıflara sahiptir.


Tutumlarda esneklik yaratır. Aytaşı’nın sevgilileri daha ihtiraslı yaptığı da söylenir. Aytaşı, kadınlar tarafından kısırlığa iyi geldiği ve üreme organlarının sorunlarını çözmesi ve de kolay doğum yapmaya yaradığı için taşınır.


Kişilerdeki egoizmi giderdiği ve fazla yemek yeme dürtülerini ortadan kaldırdığı da bilinir.


Aytaşı üzerine yapılan rivayetlerin en çarpıcısı da, onu tılsım olarak taşıyan kişiyi şöhretli ve görünmez yaptığıdır.


Burçlar kuşağına yengeç, terazi, akrep, kova ve balık burcunun taşıdır.


Yılan Taşı :


Bu sebepten dolayı da her türlü böcek sokmaları, akrep ve yılan sokmaları gibi durumlar için iyileştirici olarak kullanılır. Ayrıca kişilerde romatizmal rahatsızlıklara da iyi geldiği söylenir. Bu taşla romatizma tedavisi yapmak için, ağrılı yerlere bu taşı sarmak gereklidir.


Diğer yandan cerahatlerdeki biriken irini akıtmak için de kullanılabilen bir taştır.


Kaplan Gözü :


Sindirim sistemi bozuklukları bu taş sayesinde giderilebilir. Dalak, pankreas ve kolon için faydalıdır.


Duygusal denge unsurudur ve inatçılığı azaltan bir taş olarak bilinir.


Maskulen enerji verdiği gibi, kişilerin olayları net algılamasında rol oynar.


Kaplan Gözü’nün bir özelliği de nazardan koruduğuna inanılmasıdır. Daha çok eski zamanlarda bu niyetle kullanılırdı.


Oğlak ve yengeç burçlarının taşı olarak bilinir.


Topaz (Sarı Yakut) :


Eski zamanların en kudretli taşlarından biri olan Topaz’ın, göz hastalıklarını ve veba gibi salgın hastalıkları ortadan kaldırdığı söylenir.


Bir adı da "Aşk Taşı" olan Topaz’ın pek çok rengi mevcuttur.


Bu taşın sağlıksız insanları sağlığına kavuşturduğu, onları korkaklıktan ve ahlaksızlıklardan koruduğu bilinir.

Sarı Topazla Turuncu Topaz en değerli çeşitleridir.

Aslan, başak ve balık burcunun taşıdır.


Lal :
Üzerinde taşıyanı, bedensel zayıflığa ve acımasızlıklara karşı koruduğu bilinir.

Cinsel enerjiyi ve duyarlılığı artırdığı, cinsel dengesizliğe karşı koruma taşı olarak bilindiğinden bazı yerlerde "Tutkuların Taşı" olarak da bilinir.


Kalp şeklinde yapılmış tılsım Lal'ler, eşleri ve sevgilileri cezbetmeye yaradıkları gibi, yatak ve yastık altına konulduğunda kötü rüyaları ve gecenin kötü ruhlarını kovar.


Bedeni kuvvetlendirir, temizler, canlandırır. Bilhassa kan damarları için çok yararlı bir taş olan Lal, hayal gücünü harekete geçirir, sevgi ve şefkati sembolize eder.


Koç, akrep, oğlak ve kova burçlarının taşı olarak bilinir.


Aventurin :


Kalbin yakınına yerleştirildiğinde, kalbi diğer insanların olumsuzluklarından koruyacak bir enerji yayar.


Sizin, fazla hassaslaşmadan yumuşak ve açık yürekli olmanızı sağlar. Kalbini kapattıktan sonra şimdi yeniden açmaya hazırlanan kimseler için yatıştırıcı bir etki yapar.


Bu pürüzsüz taşı göğsünüzün üzerinde doğrudan cildinize temas ettirmek en iyi yoldur. Şayet taş sivri ise, o zaman sivri ucu yukarıya getirmek gerekir.


Bu taş sınırsız imkanlar taşıdır, size geniş ufuklar açar. Hayal kuranların taşı olarak da tanınır. Kendinizi sınırlanmış, engellenmiş, dar düşünce kalıpları ya da modası geçmiş davranışlar içine sıkışmış hissettiğinizde bu taşı kullanabilirsiniz.


Özellikle kendi bildiğini okuyan genç insanlar için çok uygundur.


Turkuaz :


Bütün bedeni kuvvetlendirir, hücreleri yeniler, kan dolaşımı, ciğerler ve solunum sistemini canlandırır.


Sakinlik verir ve yaratıcı ifadeye güç kazandırır. Duygusal denge, iletişim, sadakat ve dostluğu sembolize eder.


Turkuvaz eski çağlarda hayvanları kötü etkilerden korumak için At Tılsımı olarak da kullanılırdı. Aztek uygarlığında ise bu taşa "Tanrıların Taşı " adı verilmişti.


Turkuvaz, boğa, başak, akrep, yay, oğlak ve balık burçlarının taşı olarak da bilinir.


Oniks :


Kaygı azaltıcıdr, kadın/erkek kutuplaşmasını dengeler ve ilikleri kuvvetlendirir.


Kontrol ve denge unsuru bir taş olan Oniks, bağımlılıklardan kurtulmaya da yardım eder.


Değerli bir taştır ve kişinin konsantrasyonunu sağladığı gibi nazara karşı da kullanılır.


Gelecek kaygılarını yok ettiği gibi kişilerde farkındalığı da sağlar.


Aslan burcuyla ilişkilidir.


Zirkon :


Zihni kuvvetlendirici bir taş olan Zirkon, ince ve kalın bağırsak hareketlerine faydalı ve uyumayı kolaylaştırıcı özelliğe de sahiptir. Bunun yanında duygusal denge unsuru olarak da bilinmektedir.


Aslan, başak, yay ve kova burçlarının taşı olarak bilinir.


Turmalin :


Endokrin (hormon) sisteminin dengelenmesine yardımcı olur ve uyku verir.


Beden-zihin ikilisini kuvvetlendirici özelliğinin yanı sıra duyarlılık ve anlayışı da arttırır. Konsantrasyon ve sezgisel güçleri arttırdığı gibi, koruyucu etkileri de bulunur.


Aslan, terazi ve oğlak burçları bu taşı kullanabilirler.


Magnezit :


Analiz etmek, kendini tanımak ve araştırıcılık ruhunu geliştirmeye yardımcı olan bir taş olduğu gibi, kişileri motive etmesi ve farkındalığı arttırma özellikleri de bulunur.


Hayal gücünü ve yaratıcılığı arttırdığı ve meditasyonlarda iç huzuru sağladığı da bilinir.


Koç burcunun taşı olarak bilinir.


Zümrüt :


Bağışıklık sistemi,sinir sistemi, kalp, ciğer ve böbreği kuvvetlendirdiği bilinir. Beden-ruh-zihin için tonik vazifesi görür ve kuvvetli bir duygusal dengeleyicidir.


Bolluk, sevgi, iyilik, sakinlik, denge ve sabır unsurlarını içerir. Zümrüt’e kimi yerlerde "Koşulsuz Aşk Taşı" da denmektedir. Sevgililerin birbirlerine verebilecekleri en iyi armağan olarak görülür.


Koç, boğa ve ikizler burçlarının taşıdır.


Safir :


Kalp ve böbrekleri kuvvetlendirir ve tüm salgı bezlerini harekete geçirici özelliği vardır.


Psişik yetenekleri arttırır ve sezgi gücünü güçlendirir. Bundan dolayı yaratıcı ifadenin gelişmesinde büyük rol oynar. Karışıklığın ortadan kalkmasına neden olup kozmik farkındalığı arttırır.


Azurit :


Sinir sistemindeki enerji akışını arttırır, oksijenin daha iyi kullanılmasını sağlar.


Psişik güçleri arttırıcı özelliğinin yanı sıra, düşünceleri berraklaştırır.


Uzun süre araba kullanan ya da bilgisayar başında çalışmaktan dolayı gözleri yorulanlar için çok iyidir.


İki tane Azurit taşı adet dönemi kramplarında ya da yumurtalık sancılarını gidermek için kullanılır. Azuritin mavi olanı rahatsızlık giderici olarak kullanılabilir.


Azurit ile Malahit taşı birlikte kullanıldığı takdirde gömülü olan duygular ortaya çıkar.


Aynı anda bir mücevher olan Azuritten yapılma kolye ya da küpeler, ruhsal olarak uyanık kalmanızı sağlar. Ayrıca sizi merkezde tutarak konuşkan olmanıza yardım eder.


Krizoprase :


Nörotik durumlarda dengeleyici ve iyileştirici özelliklere sahiptir. Depresif durumlarda ise rahatlatıcı özellikleri vardır.


Kişinin problemlerini görmesine yardımcı olarak, kendini tanımasını sağlar ve iç huzuru verir.


Seks konusunda kaygıları olanlar ya da seksüel bozukluk taşıyan kişiler bu taşı kullandıkları takdirde bir çok cinsel problemi de halletmiş olurlar.


Bu taş aynı zamanda kişisel yeteneklerin ortaya çıkmasında da büyük rol oynar.


Elmas :


Beyin fonksiyonlarını ve kişilikteki blokajı ortadan kaldırıcı özelliklere sahiptir ve aynı zamanda temel bir tedavi edici niteliktedir.


Bedeni temizleyerek negatif kuvvetleri yok etmesinin yanı sıra zihin/ruh/beden üçlüsünü birleştirici ve bütünleştirici gücü de bulunur.


Bolluk, saflık, masumluk ve sadakat simgesidir.


Jasper :


Karaciğer, dalak ve mesaneyi kuvvetlendirir ve çok kuvvetli bir tedavi edicidir.


Sindirim sistemi ve safrakesesini güçlendirir, endokrin(hormon) sistemine denge sağlar.


Kişinin kendini sağlıklı, güçlü hissetmesini sağladığı gibi fiziksel direnci arttırır.


Sevginin ve inanç sisteminin simgesi olarak bilinen bir taştır.


Malahit :


Sakinleştirici bir taş olup, uyku ve uyumaya yardım eder. Güneş sinir ağı chakrasının üzerinde kullanıldığında, içimize gömdüğümüz acıları tekrar ortaya çıkarma gücü vardır.


Bu eski acıların kendini ifade etmesiyle taşıdığınız kederin ağırlığını da üzerinizden atabilir ve neşenize tekrar kavuşabilirsiniz.


Neşe enerjisi, hızla dönen bir enerjidir ve her bir chakrayı çevreleyen enerjiye benzer.


Siz toprağın gücünden etkilenirken, toprak da size sevgi ve huzur sunar. Bu kendinizi yeterince güçlü hissetmenizi sağlar, böylece eski acılardan da kurtulursunuz. Malahit, aynı zamanda pankreas ve dalak fonksiyonlarını da arttırdığı gibi, kaygı ve tansiyonu da dengeleyip, hücreleri yenileme özelliği de sergiler. Dolaşım sistemi ve kalbi kuvvetlendirir ancak bu taşı aşırı duygusal olduğunuz günlerde fazla kullanmamalısınız.


Olivin (Zebercet) :


Kalp, pankreas, dalak ve ciğer üzerinde olumlu etkisinin yanında, doku bozulmalarını da önleyici özelliği olan bir taştır.


Bedeni temizleyip vücut-zihin dengesini sağlar, kaygıyı düşürüp zihni açar ve kişisel büyümeyi hızlandırır.


Pirit :


Üzerinde altın rengi benekler oluşmuş çok güzel ve değişik görünümde bir taştır.


Hazımsızlık çekenler için tavsiye edilebilecek bir taştır ve aynı zamanda da kan dolaşımına iyi gelen özellikleri vardır.


Beyin fonksiyonunu arttırıcı gücü ve kişilerin dünyaya pembe gözlüklerle bakmasını sağlayıcı fonksiyonları ile birlikte irade gücünü de yükseltir.


Diğer bireylerle uyumlu çalışmanın gerçekleşmesine de yardımcı olur.


Kalsedon :


Fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal dengeleyicidir.


Herkes arasında kardeşliği teşvik eden bir taştır. İyimserlik ve iyi dilekleri sembolize eder. Düşmanlığı, huzursuzluğu ve melankoliyi yatıştırır. Cömertliği, hassaslığı, anlayışı arttırır, minerallerin etkili bir şekilde özümsenmesini sağlar.


Zihnin sağlamlığını arttırarak, bunamayı tedavi eder.


Kehribar :


Yaydığı sıcaklık enfeksiyonun yayılmasını önlediği ve soğuk algınlığını giderdiği için, genelde boynun çevresine takılır.


Boğaz ve tiroid bezi enfeksiyonlarını tedavi etme özelliği vardır.


Roma devrinde kehribar, guatrı tedavisinde kullanıldığı gibi günümüzde de bu yöntem çok yaygındır.


Bütün sarı taşların aslan burcu insanına iyi geldiği bilinir. Bu sebeple aslanlara uyarıcı bir etki yapar.


Mercan :


Kalbi ve dalağı güçlendirir.


Ayrıca Mercan, nazara iyi geldiği gibi, konsantrasyon eksikliğini de giderici özelliğe sahiptir.


Başta sedef hastalığı olmak üzere, bir çok cilt hastalığının da iyileştirilmesinde kullanılabilir.

24 Ağustos 2010 Salı

şıkır şıkır tak takıştır :))

doğal taşlar & gümüş sevgiyle hazırlanan bu takılarda buluştu......

                                            
                                       photograph by  http://www.leventsumer.com/